Büşra ve Ali diyet yapmaya karar
verirler. daha iyi beslenip, sağlıklı olup, uzun yaşamaya
çalışırlar. bunda ne yanlış var ki? ancak deneylere göre,
Ali'nin kolestrolünü düşürmeye çalışırken yaşadığı stres
en az kolestrol kadar zarar veriyor, stres kolestrolü yükseltiyor. peki yağ içermeyen ürünler ne durumda? tadı iyi olsun diye içine
şeker yüklüyorlar. yani büşra kilo vermeye çalışırken, kan
şekeri seviyesini yükseltiyor ve diyabet riski artıyor.
Şişe suyu.. bunda nasıl bir kötülük
olabilir ki? şişeler arkadaşım, bunun için her sene 3.6 milyon
ton plastik kullanılıyor. yani soluduğumuz havaya daha fazla
zehirli gaz karışıyor. yani doğal davranmaya çalışarak,
aslında kendimizi öldürüyoruz. hatta tüm gezegeni öldürüyoruz.
Her neyse, Büşra ve Ali evlenmeye karar
verirler. Ali, Büşra'ya güzel ve büyük bir elmas yüzük alır. güzel; ama Afrika'daki insanların bu kıymetli küçük taşlar
yüzünden sefalet halinde yaşadığını varsaymazsak. her gün o
tehlikeli madenlerde insanlar ölüyor. elmas ticareti yüzünden
çıkan iç savaşlarda erkekler hiç uğruna can veriyor. her neyse
Ali ve Büşra evlenirler, çocukları olur. çocuklarını örnek
vatandaş olsunlar diye yetiştirirler, kanunlara uymayı öğretirler,
başka ırklara, farklı cinsiyetlere, farklı inançlara saygıyı
öğretirler. düşününce, çocuklara farklılıkları bu kadar
gösteriyor olmamız ayrımcılık tohumlarını ekmekle aynı
çizgide değil mi? küçük Ali'yle, küçük Büşra'yı kör mü
ediyoruz? onları kendi yollarını bulmalarına fırsat vermek yerine yönlendiriyoruz ve sadece bizi ayıran farklılıkları ve benzer
yanlarımızı görebiliyorlar.