14 Temmuz 2013

meyvelerin intikamı


herhangi bir meyveyle ciddi bir münasebetim olmadı bugüne değin. ''ay ben meyvesiz yaşayamam, meyve şöyle vitaminlidir, böyle terelellidir...'' diyenleri hiç anlayamıyorum. la bebe mis gibi et familyasi varken; kebaplar, İskenderler, pideler, lahmacunlar sağı solu süslerken masamızı meyveye midemde yer açmaya ne gerek var.. yazları köyde güneşin altında çalışırken serinlemek için yufka ekmeğin arasına karpuzla peynir düren, doymak istediğinde de domates biber düren dayımı taklit etmek için arada bir bende yapmıştım bu tür çılgınlıkları. fazla güzel olmuyordu ancak yeni ‘’gastronomik’’ deneyimlere açıktım. ta ki bir gün tartının üstüne çıkıp tartının beni tartmaktan aciz kaldığını görene kadar.. basküle çıktığımda içindeki mekanizmadan gelen ''aşırı sıkıya gelince böğüren insan efekti'' sesini bugün bile unutamam. aile meclislerinde halen anlatılır, konuşulur, gülüşülür.

tartının nerdeyse dile gelip, bir tek ''zayıfla artık gadasını aldığım'' demediği kalmıştı bana. bende o gaipten gelen sese uydum. işte o gün bugündür meyve familyası benden şiddetle intikamını alıyor. meyve salatasıyla insan doyar mı ulan? bir sürü elma, kiraz, kayısı, armut, erik dilimleri tabağımda dans ediyor, ne şekle girerlerse girsinler, ne tür makyajlarla önüme çıkarlarsa çıksınlar bir türlü gözüme güzel gözükmüyorlar. belki biraz muz, üzerine biraz da bal.. o da kabız ediyor anasını satıyım. işin ilginç yanı doymak için nerdeyse kamyonlarca meyve yiyorum gene doymuyorum. Makarnayla, hoşafla bile ekmek yemeden doymayan bir milletin çocuğu olarak şimdiki düştüğüm durum içler acısı. bana bunları yapacağını bilseydim meyvelere karşı daha insaflı olurdum. sadece yaş pastaların içindeki çikolata kremalıları değil önüme gelen bütün meyveleri yerdim. hayattan ders almaya devam ediyorum a dostlar..

ben bunu niye yazdım diye düşünüyosunuzdur şimdi, hemen söyleyeylim benim bu meyvelerden bi dileğim var; o'nlara yaptığım bütün haksızlıkları affedip beni azad etsinler yeter. tekrardan kebapların, pidelerin, iskenderlerin kollarına atılıyım. gerçi bir de ''sebze'' denilen ot familyası var muzdarip olduğum, o meyveden daha da beter. o aklıma geldikçe ekşi yeşil elmaya razı oluyorum. bakıyorum da, resmen sıratta kalmışım lan. çilem bitmez benim a dostlar...

0 yorum:

Yorum Gönder