12 Haziran 2013

paketlenmiş huzur programları


yıllardır bekliyorum, ''bi' ara şu kamil'e de uğrayayım da biraz sevinsin..'' diye, ama hayırsız yan komşuma kadar geliyor, kapımın önünden geçiyor, dönüp kapı zilime basmaya tenezzül etmiyor.

en son kendisiyle olan karşılaşmamızı hatırlayamıyorum. çok zaman geçmişse demek ki. hiç merhameti yok. yıllarca ümit verip beni peşinden koşturan sonrada ''beni yanlış anlamışsın'' deyip kıçıma güzel bir tekme basan eski sevdiceğimden daha acımasızmış meğer.. bazen gelip bende epey kalacak gibi bir çoşkuyu veriyor bünyeme, amma velakin sonunda daha kötü bir sıkıntıyla baş başa bırakıyor beni. hiç affı yok. koyuveriyor çocuğu.

yeni farkettim, yıllardır yaptıklarımın sebebi o'nun bende kalması içinmiş. hala da o'nun için çabalıyorum. bütün eğitim hayatım; girdiğim anadolu lisesi sınavları, ünivesite hayatım, miyopu -3.5'e çıkaran hukuk kitapları, bitmeyen kanunların hepsi bir parça huzur içinmiş. sanırım hayatımdaki en büyük tezatlarsa bütün bunların haneme kattığı ekstra huzursuzluklardır. huzur ararken huzursuzluklarla baş başa kalmak.. şimdi ufka baktığımda görüyorum ki; çok uzakta çevrem tarafından sık sık hatırlatılan ev bark kurup çoluk çocuk sahibi olma teranesi, bol kazançlı iş kapısı hayalleri, daha rahat, daha hızlı bi' ulaşım için yüz binlerce lira harcanıp alınacak arabalar, daha konforlu, daha geniş bir yaşam için yine diğerinden daha fazla binlerce liralar harcanıp alınacak evler. bunların hepsi bana huzuru getirmek için önüme sunulan paketlenmiş hayaller. oysa ki sırf bunların hayali bile bünyeme yeterince huzursuzluk katarken, nasıl bana huzur verecekler çözebilmiş değilim.

bense, bütün bu dayatılmış paket huzur programlarına rağmen huzuru, okuduğum bir hikayede, izlediğim bir filmde, kimsenin yüzüne bakmadığı bir temizlik işçisine ''kolay gelsin'' dedikten sonraki gözlerindeki parıltıda, yapabileceğim ufacık bir iyilikte, bir tebessümde arıyorum. tüm bu dayatılan huzur paketleri ortada dolaşırken kendimi rahat hissettiğim bir huzur anlayışını bulabileceğimi ve hatta bir kaç kişiye de bulaştırabileceğime inanıyorum. yoksa niye yaşamaya gereksizce devam edeyim ki? yeterince hukukçu, kalantor adam yok mu sanki? ha, eğer bi' gün yolunu sapıtıp da huzur kapımı çalarsa, ona da her zaman kapım açık. beklerim.

0 yorum:

Yorum Gönder