8 Mart 2013

platonik aşk




öyle deme, aşkın en güzeli. uzmanım ben bu konuda.. akarı yok, kokarı yok, hiç bi' şeye bulaşmıyosun. ne gezme var, ne tozma, ne regl tripleri var, ne sevgililer günü kasıntısı, açılma derdi yok, konuşma derdi yok.  insan biraz kanaatkar olmalı, platonik aşklara razı olmalı. hem karşılık verdi, vermedi, aldım,alamadım derdi yok. önemli olan kendini kaptırmamak. platonik aşk da olsa, yeri geldi mi noktayı koyacan aga, bitiricen ilişkiyi. baktın senin değişmeni istiyor, seni sevdiği hallerden vazgeçmeni talep ediyor, kişiliğiyle platonik aşkınıza balta vuruyorsa çizgiyi çekmeyi bileceksin.. durduracaksın. duracaksınız.. ''bu ilişki nereye gidiyor?'' diye insan kendine sormayı bilmeli neticede.

işin kötü tarafı nedendir bilmiyorum ama ayran gönüllüyüm ben. önce birine platonik aşık ol, sonra daha güzel birini gördün, hemen ol aşık ol, sonra daha tatlı birini gördün hooop hemen ondasın. platonik aşkın da bir sınırı olmalı tabi. benim gibi otobüste gördüğün güzele, indiğin durağa kadar, eve gelince komşunun güzeller güzeli kızına, televizyonu açınca baş kadın karaktere şeklinde bir ayran gönüllülük yapmayacaksın.

bi' gün  artık nasıl platonikleştiysem bir defasında platonik aşkımdan karşılık aldım. körün istediği bi göz allah verdi iki göz hesabı. korktum valla. ben seni sevmeyi sevmişim gibi felsefi olarak benden nefret ettirecek laflar ettim. saçmaladım. ''saçmalayınca bile tatlısın'' cevabını aldım. neticede platoniklik çok kötü değil, güzel bile sayılabilir. birbirini tanıyınca genelde ortak noktada buluşması zor oluyor. gel git derken yoruluyorsun. mavi hüzünler biriktiriyor millet. sonra karın üstünde uyuyorsun ama üşüdüğünün farkında değilsin miydi? öyle bi takım sözler. hiç çekemem ben bu tantanayı. çekememeyi bırak, aleni dalga geçerim, ayıp olur. ben karşımdakiyle dalga geçsem de onu düşünen biriyim. yapmak istemem. yine de mavi hüzün biriktirene de bi şey demem.

0 yorum:

Yorum Gönder